14 Aralık 2019
17:00
İçerisinde bulunduğumuz mevcut dönem insani yönü zayıf, değerlerden mahrum bir ekonomik anlayışın hâkim olduğu zaman dilimidir. Hâkim iktisat anlayışı olan neoliberalizmin, son yüzyılda krizleri insani olmayan mali-iktisadi yöntemlerle aştığını müşahede ediyoruz.2008 krizi bu anlayışın sorgulanması noktasında milat olarak kabul edilir. Bu noktada İslam dünyası, asırlardır oluşmuş bir iktisat müktesebatının temsilcileri olarak yeni bir anlayış önermekle yola çıktılar. Nasılki hakim paradigma rasyonalist davranıp sermayeyi önceliyorsa tersi olarak da İslam iktisat anlayışı insanı odak noktasına alır ve vahiy temelli bir anlayış inşaa etmeyi gaye edinir. Böylece İslam dünyası tarafından, ayakları yere basan yeni bir iktisat yaklaşımı oluşturulacaksa iktisat bizatihi İslami bir kavram olduğu için ondan hareketle oluşturulmalı ve yeni bir zihin üzerinden geliştirilmelidir. İslam iktisadı, iktisadi problemleri İslamî bir bakış açısı ile değerlendirmekte bu da iktisadı, İslamî bir toplumsal düzen ve tasavvurla uyumlu hâle getiren kurucu ve yenilikçi bir anlayışın ifadesi kılmaktadır. Böylece iç içe geçmiş iki kavramın uyumlu çalışması geleneksel ekonominin toplumda oluşturduğu tahribatı kapatma noktasında gayet hızlı çalışacaktır. Fakat hakim iktisat anlayışı eğitim, medya ve siyasetin karar mekanizmaları başta olmak üzere birçok alanda tekel olma durumunu koruyor. Düzenleyeceğimiz bu programda İslam iktisat anlayışının hem sorunları hem de baskın anlayış karşısında gelecek tasavvuru tartışılacaktır.