Tasarrufa Dayalı Finans Çalıştayı Sonuç Bildirgesi Yayımlandı
“Tasarrufa Dayalı Finans Çalıştayı” İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) ve İstanbul Üniversitesi İslam İktisadı ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi (İSİFAM) tarafından 17 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşti. Sabah oturumunda Ahmet Keşli tarafından “Tasarrufa Dayalı Finansmanın Hukuki Esasları” başlıklı sunum yapıldı. Geniş müzakerelerden sonra öğleden sonraki oturuma geçildi. Bu oturumda ise Hüsnü Tekin “İmece Usulü Mal Edindirme Sistemi: Çalışma Prensibi, Mevcut Durum, Problemler ve Çözüm Önerisi” başlıklı bir sunum yaptı. Bu sunumun ardından katılımcıların yapmış oldukları yorum ve öneriler ile program sona erdi.
Tasarrufa dayalı finans kurumları günümüzde faizli krediye alternatif olarak, sosyal dayanışmaya dayanan ve organizasyon ücreti karşılığında faizsiz konut ve taşıt finansmanı imkânı sunmaktadırlar. Faizsiz finansmana ilginin giderek arttığı günümüzde tasarrufa dayalı finansman imkanı sunan kurumlara da buna bağlı olarak ciddi bir rağbet söz konusudur. Bu durum, her geçen gün tasarrufa dayalı finans faaliyeti gösteren yeni aktörlerin piyasaya dahil olmasına yol açmaktadır.
Literatürde tasarrufa dayalı finansman modeli olarak adlandırılan ancak kadim kültürümüzdeki imece müessesesi özelliklerini taşıyan grup içi finansman yoluyla mal edinimine olanak sağlayan bu sistem bir sektör haline gelmiştir. Türkiye’de bu çerçevede faaliyet gösteren 30’un üzerinde firma bulunmakta olup sektöre ilişkin talep her geçen gün daha da artmaktadır. Artan bu ilgi ve piyasa payına rağmen fiili durumda, özellikle fon toplanmasına ilişkin yasal dayanağın bulunmaması ciddi bir risk oluşturmaktadır. Yasal altyapının güçlendirilmesi, sektörün sağlıklı bir şekilde faaliyetlerine devam etmesini; sektöre teveccüh eden tüketicinin korunması ve makroekonomik olarak sektöre ilişkin potansiyel risklerin bertaraf edilmesini sağlayacaktır. Bu sebeple sektörün kamu otoritesi tarafından düzenlenip denetlenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Çalıştayda yapılan tartışma ve sunumlar sonucunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının öncülüğünde tüm paydaşların katılımı ile sektörün yasal altyapısının oluşturulmasının zorunlu olduğu görülmüştür. Buna ilave olarak, sektörün ortaya çıkış nedenleri ve sektöre ilişkin teveccühün temel saikleri dikkate alınarak mevcut yapısını iyileştirici yönde katılım finansı ilkeleri çerçevesinde düznelemlerin yapılmasının bir zorunluluk olduğu ortaya çıkmıştır.