23 Kasım 2019
Tarihin her aşamasında bilgi, toplumların ekonomik ilerlemesi ve servet oluşturmaları bakımından önemli bir rol oynamış ve ekonomik ve sosyal kalkınmanın merkezinde yer almıştır. Bu husustan yola çıkarak bu araştırma, kurumsal bir temelde bilginin, makro ve mikro yapılar üzerine etkisini inceleyerek İslami bankaların kurumsal performansları üzerindeki rolüne eleştirel bir yaklaşım geliştirerek bu meseleye açıklık getirmiş ve geliştirmiştir. Bu çalışmada ilk olarak, Körfez İş birliği Konseyi (KİK) ülkelerindeki bilgiye dayalı bir ekonomi ile ekonomik performans arasındaki ilişkiyi, politik ekonomi çerçevesinde ampirik analizlerle incelenmiştir. İkinci olarak, KİK ülkelerindeki İslami ve konvansiyonel bankaların beşerî sermaye, bilgi oluşumu ve yenilik süreçleri açısından entelektüel sermayelerinin bu bankalarının finansal performansları üzerindeki etkileri ampirik olarak incelenmiştir. Bunu yaparken İslam anlayışının özündeki bilgi oluşumu ve beşerî sermaye açısından İslami bankacılıktaki “olması gerekenler” konvansiyonel bankalar ile kıyaslanmıştır. Son olarak da eleştirel söylem analizi yoluyla İslam ekonomisinin ontolojik kaynağına atıfta bulunarak bilginin, İslami bankaların bir kurum olarak ortaya çıkmasındaki rolü incelenmiştir. Araştırma, İslami bankaların kurum olarak ortaya çıkma sürecinin, toplumda organik bir oluşumdan ziyade konvansiyonel bankaların mantığı çerçevesinde kurumsal yenilik veya aşılanmış kurumların kriterlerini yerine getirdiğini ortaya koymuştur. Sonuç olarak bu çalışma, bilginin makro ve sektörel boyutta önemli bir faktör olduğunu ve İslami bankaların oluşumu sürecinde ontolojik ve epistemolojik olarak farklı bir yol izlediğini, dolayısıyla İslami bankaların bankacılık sistemi içerisinde organik kurumlar olmadığını ancak kurumsal yenilik olduğunu ortaya koymuştur.